21 Mayıs 2011 Cumartesi

Dreams Like Broken Glass Unicorn

Uzun zaman olmuş he? Eh yazacak anlatacak şeyler birikti ne güzel :)

Öncelikle, içimdeki minik mutluluğu paylaşmak istiyorum. Önümüzde 4 günlük bir tatil var.- Vardı. yazıya çarşamba akşamı başlamıştım evet.- OLEY! ama kötü yanı sonrasında sınav haftası başlıyor hemen. Üzücü ama gerçek. Havaların günlük güneşlik halini bozmasını da buna bağlıyorum. Sınav haftasının gelişiyle beraber toplanan negatif enerji bence. :)

En son dönem ödevi kasmaktaydım. Edebiyat dönem ödevim başarıyla bitti bence. Psikolojiyi de yapacağım ve yarın Sedef hocaya mail atacağım oda bitecek. Hayat çok güzel olacak sonra. Bunun yanı sıra okulda bomboş günler geçirdik. Bir yandan sınav haftasına konu yetiştirme kasışları, diğer yandan 12lerin son zamanlarını doyasıya yaşamaları... Kıskançlık ve üzüntü yaratıyor evet ama yapacak birşey yok.

Benim için bu olaylar biraz daha farklı. Ben sadece 12'leri değil 11'leri de mezun ediyorum kendi içimde. Seneye bu zamanlar başka bir okulda, başka 12leri mezun ediyor olacağım. Aslında pek umrumda olmayacaklar büyük ihtimalle. Ama bu sene iki dönem gidiyor ve içinde gerçekten sevdiğim insanlar var. Herşey istedikleri gibi olur umarım. Onları bir ayrı özleyeceğim...

Öncelikle başlığımızın anlamını The Glass Menagerie okumuş herkes bir şekilde bilirler. Bu kitabı yine literature dersinde okuyoruz. Şunu farkettimde edebiyat derslerinde okutulan kitaplar cidden beni aşırı etkiliyor. Bu seferki bir tiyatro oyunu. Şeker tatlış bir şey. Kısa da zaten. Yani herkese okumasını tavsiye ederim. D&R'da bulamadım üzgünüm ama kitapyurdu linki için tıklayabilirsiniz.


Hım.. Şey tabiiki. İki gün önceydi diye hatırlıyorum DEPREM OLDU! :D Aslında bir bakıma eğlenceliydi denebilir. Hani ölüm falan filan olmasa ucunda, gayet güzel bişey oturduğunuz şeyin sallanması. Evet en yakın zamanda bir tekneyle denize açılmalıyım yoksa cozutuyorum böyle. Geçelim...

Tatilde ne yaptım? Tatilin ilk gününü arkadaşlarımla gezerek geçirdim ve ikinci gününde ise arkadaşlarımı kendi evime davet ettim. Çok güzeldi ve çok eğlendik. İyi ki böyle bir şey yapmışız, evet. Ancak size bir tavsiye eğer 1 bardakta 10 bardakta sizi sarhoş etmiyorsa, 1 bardak için. Yoksa mideniz delinebilir. Ölüyordum dün mide bulantısından  Benden söylemesi.

Bugün ise pikniğe gidebilirdim ama ders çalışmam gerek hani sınav haftamız hepimizin falan diye evde kaldım. Umarım çalışıcağım. Daha çok hangi tişört hangi şort yada pantolonla uyuyor diye baktım sabahtan bu yana.

Takip etmeyeneniz var mı bilmiyorum ama etmeyenenize Pink Freud'u takip etmesini öneriyorum. Bunun yanı sıra blogu da ayrıca eğlenceli. Kızlar için elbette. bende onun sayesinde www.lookbook.nuyu takip etmeye başladım. Gayet de eğleniyorum. Her ne kadar o vücut bende olmasada kendi tarzıma beğendiğim şeylerin yansımasını ekleyeceğim elbette.

Yaz geliyor havalar 20 derecenin üstünde seyrediyor. Şortlar tişörtler ortaya çıkıyor ve alışveriş için içimizde olan istek neredeyse tavan yapmak üzere. Bu zamanda hem kendime hem sen okuyan kişiye önereceğim şeyler yok değil. Öncelikle en çok sevdiğim şeye yani ojeye değinmek istiyorum. Uçuk pembeler, maviler, turkuazlar, yeşiller bu sene çok moda ve çok güzeller. Aynı zamanda renkli pantolonlar yeniden moda oldu. Buda demek oluyorki dolabımın dibinde bir yerdeki kırmızı pantolonum dışarı çıkabilir Oley! Pantolonlar ve şortlar darlaşırken rahat rahat bol bol tişörtler geliyor ve onlarda cıvıl cıvıl. Her ne kadar çicek desenleri beni pek açmasa da onlarda moda. Aklımda bunlar var şimdilik. Claire's e oje için göz atabilirsiniz ve ayrıca şeker eğlenceli küpeler kolyeler içinde. Benim aklıma ilk Cevahirdeki geldi nedense. Öyle işte...
Çok tatlı değiller mii?

 Neyse bugünlük bu kadar. Umarım çok arayı açmayız. Mucukka beybiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyle canıms...